29 Mart 2010

Galatasaray 0-1 Fenerbahçe


Bütün hafta konuşulan 2 olay vardı. İlki Özhan Canaydın'ın vefatı. Kendisinin istediği gibi bir derbi izledik. Zaten hafta içi Manisa maçında Fenerbahçe tribünlerinin samimi alkışları dün Sami Yen'de sürdü ve Alex'e atılan pet şişe dışında hiç bir olay olmadı.


İkincisi ise Arda ve Emre'nin oynayıp oynamayacakları konuşuldu. Hafta içinde Emre'nin oynayacağı Arda'nın olmayacağı konuşuluyordu ama maç günü tam tersi oldu. Emre'siz Fenerbahçe orta sahasının bu kadar etkili oynayacağını hiç beklemiyordum ama bunda en büyük pay sahibi şüphesiz Alex de Souza'ydı. İnanılmaz zeki oynadı. Rijkaard'ın adam adama tut dediği M.Topal'ı öyle yerlere sürükledi ki M.Sarp'la tek kalan Galatasaray orta sahası Fenerbahçe'ye adeta teslim oldu. Alex bu maçta bir de gücüyle oynadı, M.Topal'a hiç ilk hamle şansı vermeyerek her pozisyonda sıyrıldı. Ama orta saha da bir isim vardı ki belki de Fenerbahçe tarihinde en çok ıslıklanan oyuncuların başında gelen Selçuk maçın kaderini değiştirdi. Bir gün önce A.Villa'ya 4 gol atan Lampardvari bir oyun sergiledi her topu aldı, bir tek geride kalmadı ileriye de çıktığı anlar oldu, bu oyununu çok beğenen Leo Franco'da güzel bir gol hediye etti.




Maçta Galatasaray'ın bol hücumcuyla oynamasını Fenerbahçe'nin kontrollü oyunu ve Lugano-Bilica ikilisinin hatasız oyunu bozdu. Zaten bu ikilinin oynadığı hiçbir maçı kaybetmedi Fenerbahçe. Sakat Arda'nın oyuna girmesi en büyük yanlışıydı Galatasary'ın. A.Santos Keita'yı iyi kontrol etti ama Sabri'ye attığı bir çalım varki mükemmeldi. Keita demişken son dakikalardaki şutunu Volkan inanılmaz kurtardı. Keita'nın futbolculuğuna bir lafım olmaz zaten Galatasaray'ın en iyisi ama artık yeter bu kadar numaracası bir adam olmaz. Geçen hafta Trabzon maçındaki gibi yine yerlerde kıvranmalar aldatmalar falan hakkaten Galatasaray yönetiminin en kötü bi uyarması lazım bu kadar yalan olmaz.

Emre'nin olmadığı maçta Özer çok koştu ama etkisizdi bunun sebebi de ilk kez derbi oynaması olsa gerek ama Fenerbahçe'nin kontrollü oyunu şampiyonluk yolunda çok önemli bir 3 puan getirdi. Yine de maçın sonunda Lugano'nun G.Dos Santos'u çekmesi bence kesin penaltıydı hakem es geçti. Lugano'nun bu kadar iyi oynadığı maçta hele ki o dakikada bunu yapmaya hakkı yok. Maçta ayrıca Hollanda'lı rüzgarı esti. Galatasaray teknik direktörü F.Rijkaard ve Neeskens kulübede, milli takım t.direktörü Guus Hiddink, efsane golcü Van Basten ve Pierre Van Hooijdonk tribündeydi. İlerki günlerde Hooijdonk, Hiddink'in yardımcılığına getirilebilir bu arada. Van Basten'in de maçtan sonra Alex'i izlemek büyük keyifti, sahanın en teknik oyuıncusu oydu açıklamalarıda gayet güzel.


Son olarak bu derbide de bir klasik yaşandı ama Fenerbahçe'nin şampiyon olması için kalan 6 maçını da kazanması gerekiyor. Ben Bursa'nın Galatasaray'a takılacağını düşünüyorum. Önümüzdeki hafta Kayseri maçında stad full çekmeli.

23 Mart 2010

Başımız Sağolsun


Taraflı tarafsız herkesin sevdiği, beyefendi kişiliğiyle herkesin takdiri toplamış Galatasaray'ın efsane başkanlarından Sayın Özhan Canaydın dün gece Bursa'da kaldığı Acıbadem hastanesinde hayata gözlerini yumdu maalesef. Sayın Canaydın'ın ailesine, sevenlerine, Galatasaray'a ve tüm spor camiasına baş sağlığı, ailesi ve yakınlarına sabır diliyorum.

19 Mart 2010

CL'de Çeyrek Final Eşleşmeleri


Şampiyonlar ligi çeyrek final eşleşmeleri belirlendi. Çeyrek finalden çıkacak muhtemel takımlarla kimlerin yarı finalde oynayacağı da belirlenmiş oldu. Kuralara göre yine muhtemel bir Barcelona - Man. United finali öngörülüyor.


Eşleşmeler:

Lyon - Bordeaux
Bayern - Man Utd
Arsenal - Barcelona
Inter - CSKA Moskova

İki fransızdan biri yarı final göremeyecek. Tuttuğum iki takım Barcelona ve Arsenal'in erken eşleşmesi benim açımdan kötü oldu. Inter kolay gözüken bir kura çekti. Mourinho grupta yenemediği Barcelona'yı muhtemel bir yarı finalde geçebilir mi? Bayern'de yıllar önceki finalin rövanşını almak isteyecektir.

Hafta Sonu Futbol Ekranı



19 Mart Cuma
20.00 Kasımpaşa – Beşiktaş (LİG TV)
21.30 Köln – Mönchengladbach (TRT 3)
20 Mart Cumartesi
13.30 Bucaspor – Karabük (D SPOR)
16.30 Frankfurt – Bayern Münich (TRT 3)
17.00 Stoke City – Tottenham (SPORMAX)
19.00 Fenerbahçe – Gaziantepspor (LİG TV)
19.30 Arsenal – West Ham (SPORMAX)
19.30 Dortmund – Bayer Leverkusen (TRT 3)
20.45 PSV – Twente (FUTBOL SMART)
21.00 Real Madrid – Sporting Gijon (NTVSPOR)
22.00 Lens – Sochaux (KANAL A)
22.00 Palmeiras – Ponte Preta (SPORMAX)
21 Mart Pazar
13.00 Zenit – Spartak Moscow (SPORMAX)
13.30 Altay – Adanaspor (D SPOR)
15.30 Manchester United – Liverpool (SPORMAX)
16.00 Milan – Napoli (NTVSPOR)
16.30 Hamburg – Schalke (TRT 3)
17.00 Fulham – Manchester City (SPORMAX)
18.00 Blackburn – Chelsea (SPORMAX)
18.00 Bordeaux – Lille (KANAL A)
18.30 Wolfsburg – Hertha Berlin (TRT 3)
19.00 Trabzonspor – Galatasaray (LİG TV)
20.00 Boca Juniors – River Plate (NTVSPOR)
22.00 Barueri- Corinthians (SPORMAX)
22.00 Zaragoza – Barcelona (NTVSPOR)
22.00 Marseille – Lyon (KANAL A)

Yok Artık Fulham


Dün gece Avrupa ligi çeyrek finalistleri belirlendi ama gecenin olayına Fulham imza attı. Sen İtalya'da Juventus'a 3-1 kaybedeceksin, evindeki maçın daha ilk dakikasında gol yiyeceksin sonra da hiçbir şey olmamış gibi 4 gol atıp turu geçeceksin. Vallahi pes arkadaş helal olsun gerçekten. Sahalarda görmek istediğimiz hareketler bunlar.

Diğer çeyrek finalistler;

Fulham
Benfica
S.Liege
Valencia
A.Madrid
Liverpool
Hamburg
Wolfsburg

Doğru Söze Ne Denir?


''Chicago Bulls için Jordan, LA Lakers için Kobe ne demekse Barcelona için de Messi o demektir.'' Josep Guardiola

13 Mart 2010

Emre'nin Açıklamaları


Emre'nin son açıklamalarından sonra 28 Mart'ta oynanacak derbi öncesi Galatasaray tribünlerinin kimin üzerine oynayacağı belirlendi. Maçın önüne yine çok büyük bir ihtimalle olaylar geçecektir. Emre'nin dikkatli davranması gerekir. Fakat yine de sahadaki hırsının tamamını yansıtmalıdır.
Emre Belözoğlu Fenerbahçe'ye ilk transfer edildiğinde yakın çevreme Fenerbahçe camiasının Emre'yi benimsemesine Emre'nin kendisinin karar vereceğini hep söylemiştim. Gelinen şu nokta da ise artık tek birşey söylenebilir : ' Emre sen Galatasaray'a gol atmasanda bizim için gerçek Fenerbahçelisin''.

12 Mart 2010

Zafere Giden Yol


Tüm Fenerbahçelilerin bu sene izlemekten en fazla keyif aldığı takım olan Sarı Melekler geleneği bozmayarak ( bir maç dışında) Rus Odintsovo önünde yine 3-0 kazanarak adını Cannes'daki final four'a yazdırdı. Herkesin beklediği şampiyonluk için büyü bozulmasın ve şans ve kuvvet sarı meleklerimizle olsun.

7 Mart 2010

Pellegrini ve Hamleleri

Dün gece La Liga'da gerçekten enfes şeyler oldu. Bunları bir Barcelona'lı olarak söylemek her ne kadar zor olsada heyecan açısından güzel haftalar yaşayacağız. Barcelona Almeria deplasmanında 2 puana bırakınca gözler Madrid'e çevrildi.

Sevilla Santiago Barnebau'da kimsenin beklemediği bir şekilde 2-0'ı yakalayınca noluyoruz yahu dedim. Real bu hafta da yakalayamasaydı Barça'yı daha da yakalayamazdı bence. Her ne kadar El Clasico'ya ev sahipliği yapıcak olsalarda. Ama bu maçı Real'e getiren en önemli faktör kesinlikle geldiği saniyeden beri başta Madrid basını olmak üzere eleştirilen Pellegrini'dir. Maç 2-0 olunca hiç zaman kaybetmeden 2 defansif oyuncuyu oyundan alıp Guti ve Van der Vaart'ı oyuna alması maça inanılmaz bir tempo getirdi. Ronaldo'nun erken gelen golünden hemen sonra Guti'nin direkten dönen topu korneri getirdi ve Van der Vaart'ın ortasında Ramos hemen 2. golü getirdi. 2-2'yi yakalamak Real Madrid'in özgüvenini arttırdı ve sağlı sollu ataklarla Sevilla kalesini zorladılar. Higuain'in direkten dönen topları bunun en büyük kanıtıydı. Ama kadere bakın ki sene başı kellesi kopan Hollandalıların aksine takımda kalmayı başaran Rafael Van der Vaart'ın 90+3'de gelen golü belkide sezonun en önemli golüydü. Madrid basınıda teknik adamın maça nasıl damga vurduğunu bu sefer pozitif bir şekilde yazmıştır umarım.