19 Aralık 2009

Obrigado Roberto Carlos



Perşembe günü o soğukta maça gitmemim sebebi elbetteki R.Carlos’un vedasıydı. Maça ilk 11’de başlamayınca da 88 dakika sıkıcı bir maç seyrettik ama Carlos’un vedasını izlemek için değerdi doğrusu. R.Carlos’un Türkiye’ye gelişini anlatmaya gerek yok o görkemli karşılayışlar falan hiç unutulmayacak zaten. Gidişinin de öyle olması onun ne kadar büyük bir futbolcu olduğunun kanıtıdır zaten.

Carlos bundan sonra kariyerine haklı sebepleriyle ülkesinde devam edecek. Fenerbahçe’ye kattıkları ortada. Reklam bazındaki tanıtımını hiç söylemeye gerek yok zaten. Geldiği ilk sene takıma kattığı özgüven sayesinde şampiyonlar liginde çeyrek final yaptık. Belki Türkiye ligi şampiyonluğu göremedi ama zaten bir yılı Aragones’le boşa gitti takımın. Yine de oynadığı her takımda kazandığı kupalara Fenerbahçe’de de iki Süper kupa ekledi. Carlos kişiliğiyle, efendiliğiyle zaten ülkemiz insanında sevdiği bir isim. O’nun Fenerbahçe’ye gelmesi bundan önceki yıldızlardan daha çok bundan sonraki gelecek yıldız isimlere çok önemli bir referanstır. R.Carlos’un Fenerbahçe’ye performans olarak belki değil ama saha dışı kattıkları tartışılmaz. Umuyorum ki Fenerbahçe’nin yolu bu güzel insanla bir daha kesişir ve aynı zamanda diliyorum tıpki Pierre van Hooijdonk’un gidişinde dilediğim gibi. Yolun açık olsun güzel insan ve yüzündeki tebessüm hiç eksik olmasın.


1 yorum:

Papaz Her Zaman Pilav Yemez dedi ki...

carlos'ta fenerbahçe tarihinin unutulmazları arasındaki yerini aldı..