21 Şubat 2011

Siyah Beyaz Film Gibisin Koyup Koyup İzliyoruz


Bu gece kesin karar verdim eğer bir gün oğlum olursa en kötü ihtimalle göbek adı Alex olacaktır.. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki adam ne yapsa yaranamıyor, eleştiriliyor, getirilen her futbolcuyla kıyaslanıyor ama bunlar onun hiç umrunda değil o iş zamanı işini yapıyor hem de layıkıyla iş dışında sadece ailesiyle vakit geçiriyor.. Bir kez daha söylüyorum bu alemin kralısın adamsın ALEX.. Eğer Guti, Q7, Almeida, Elano, Lincoln falan yıldızsa sen gökyüzüsün.. Allah seni bizlere canlı canlı izletme,tanıma fırsatı verdiği için bin kere razı olsun..

Gelelim bu gece ki karşılaşmaya. İlk yarım saat inanılmaz keyif veren bir futbol ama akabininde penaltıya kadar pasif bir futbol sergiledik. Gökhan sakatlığının verdiği acıyla ataklara hiç mi hiç çıkamadı Emre de aynı şekilde çok öne çıkamadı ama başta kaptan Alex, Dia ve Niang olmak üzere takımın keyif veren oyunu şampiyonluğa giden yolda olumlu sinyaller.

Maçtan sonra yorumları dinliyorum bakalım Beşiktaş cephesi bu sefer ki yenilgiye ne kılıf bulmuşlar diye farklı galip gelecekleri maçları Ferrarinin sorumsuz davranışı sonucu kaybetmişler. Almeida golü atsa fark olurmuş. Şunu hemen belirteyim Almeida'nın pozisyonu maçın kırılma anıdır Fenerbahçe için fakat nedense kimse şuraya değinmiyor. Acaba ilk yarım saat Dia'nın pozisyonları veya Niang'ın pozisyonu falan gol olsa maç ne olacak bunu söyleyen yok doğal olarak..


Bir de kaybeden kendileri olunca bundan önce Fenerbahçe'nin kazandığı her maçtan sonra ima ettikleri Aziz Yıldırım hakem veya Ferrari'yi satın almış konuşmalarına da hiç giremiyolar. Zaten hakem konusuna hiç girmesinler Ekrem'in atılmaması ve Lugano'ya yapılan ilk penaltının verilmemesi komedi filmi gibi.

Mamadou Niang Galatasaray maçından sonra geçirdiği sakatlıktan sonra gerçek gücüne kavuştuğunu bu maçta gösterdi. Bir boğa gibi güçlüydü ilk geldiği zamanlardaki gibi.. Bundan sonraki maçlarda bu gücüyle devam ederse kimse tutamaz. Şampiyonluk yarışında dikkat etmemiz gereken en önemli şeylerden biri de şu sakatlıklar. Önümüze çok büyük bir engel olarak çıkmaz umarım.. İkinci yarıyla birlikte artan mücadele gücüyle birlikte taraftara keyif veren bu futbolun devam etmesi en büyük dileğimiz. Bu arada kısa bir not Miroslav Stoch 5 haftadır hiç süre almıyor. Genç oyuncudur bir yatırımdır ama ilerki zamanlarda umarım takım içinde surat yaparak bu ortamı bozmaz. Son söz bir kez daha Alex'e.. Büyüksün kaptan bu taraftarın kalbindeki yerin hiçbir zaman eksilmeyecek...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Herkes maçın kırılma noktası olarak almeida'nın atamadığı/Volkan'ın kurtardığı pozisyonu konuşuyor, ancak unutulmaması gereken Dia'nın direğe çarpan şutuna kadar bjk nın atağı bile yokken son yarım saatte rüzgarın terse dönmeyeceğinin garantisini kim verebilir di? Ya da ferrari atılmasaydı kesin yenerdik diyen kaç kişi bulursunuz. Bulursanız bile adama sormazlarmı; son yarım saatte Fenerbahçe ilk yarım saatte ki oyununu oynamayaz diyebilirmisin?
Futbol olarak çok keyifli bir maçta şampiyonluğa oynayan takımın ruhsal olarak dingin olup amaçsız rakibinin (pardon onların en büyük amaçları Fenerbahçe'nin başarısız olması-şu veya bu şekilde-)ise ölüm kalım maçı yaklaşımı şaşırtıcı. Bu hırslarını kızkardeşleri ile yaptıkları maçlarda da görmek isteriz. Hadi iki hafta sonrasında başlasınlar bakalım.
Not:güzel yazı olmuş bu arada:))
A.BAYSAL

Yigit Koksal dedi ki...

öncelikle teşekkr ederim.. Zaten yazımın içinde belirttiğim gibi Dia veya Niang'ın pozisyonları gol olsa ne olurdu diyen yok.. o zaman maç çok daha farklı olabilirdi